27-07-2020 Recai ŞEYHOĞLU

Yıllar/ yıllar öncesi İspanyol Yahudileri’nin ülkemiz topraklarında ağırlandığı günlerde yapılan kortejoların en büyüklerinden biri olan 58 odalı bu bina yıllardır Akhisar Oteli olarak hizmet veriyor.

Basmane; uzaklardaki topraklarından zorunlu göçle 1492 yılında kopup gelmiş olan İspanyol ve Portekiz vatandaşı olan Seferad Musevileri’nin ilk iskan ettikleri bölge…

Genellikle Osmanlı liman kentlerine yerleştirilmiş olan Seferad Musevileri, bir arada yaşamak isteği nedeniyle olsa gerek, toplu yaşayışa en uygun olan aile evlerinin de mucidi olsalar gerek…

Kortejo adı verilen bu aile evleri, iki katlı olup geniş bir avluya bakan çok sayıda odalardan oluşuyor. Her odasında birer ailenin yaşadığı bu kortejoların bahçesinde tulumba ve mutfak bulunuyor. 20 – 25 yıl öncesine kadar Basmane’de böylesi aile evlerinin sayısı 250.

Musevi vatandaşların İzmir’e armağanı olan bu yapılar birer sığınma ve barınma konutuydu. Kimbilir belki de onlar için bizim yaptığımız binalardı… Banyo, mutfak ve tuvalet ortak kullanım alanı oluyor. Kimbilir, o avlularda ne şarkılar söylenmiş ne oyunlar oynanmıştır.

Niçin yönetmenin biri Akhisar Oteli’nin hikâyesini öğrenip de burada Seferad Musevileri’nin yaşamlarına ayna olmaz şaşarım.

Aşksa aşk yaşandı burada. Acıysa acı… Yoksulluksa yoksulluk…

Odalarındaki müşterileriyle tam bir film platosu burası…

****

Kolej yıllarımda biz arkadaşlarla bu bölgede bulunan sinemalara gelir giderdik. Mine Mutlularla birlikte oluyorduk o günlerde olanca delişmenliğimizle… Antikhan Oteli’nin eskiliğini, Foto Hikmet’i, Hatuniye Camisini bilsem de Akhisar Oteli’ni ne görmüşlüğüm ne bilmişliğim vardı.

Alaşehir köylerindeki okullara kütüphaneler kuran, Mavişehir Mahallesi Muhtarlığının Kitaplık Kolu Başkanı(!), kitap kulüplerinin üyesi, ihtiyaç duyulan her adrese koşan Hasan Zeki Sungur arkadaşımın önerisiydi Akhisar Oteli’ni görüp tanımam…

Görevli olan Mehmet Beyin refakatinde odaları dolaşırken adımın Josef, Avram, Alfred olduğunu, işimin de çerçicilik / inşaatçılık/ saat tamirciliği olduğunu düşünür oluverdim bir anda.

Dün onlar yaşıyordu bugün de gelir düzeyi çok düşük olan bizimkiler… Sınıfsal olarak ezilmişlerin/ yoksulların ve acı çekenlerin yuvası olmuş burası hep.

Olivia’ya, Charlotte’ye, Dolsin’e, Amelia’ya, Raşel’e göz koyan Asher’in, Jasper’in, David’in ve Milo’nun bu avluda nişan ya da düğünlerde onca insanın arasında nasıl gözgöze geldiklerini, birbirlerine kaş göz edip etmediklerini kaçamaklar yapıp yapmadıklarını hayal ve merak ediveriyorum hemen.

Bulaşık için tulumbanın başına gelmiş olan Rakella’ya kimbilir Josef ne kadar su çekmişti.

Memleketlerinden yaban ellere gelmiş olan o acılı insanların geceleri ne tür rüyalar gördükleri de hep merak ettiğim konulardan… Belki de uykularının en derin anında silkinip uyanıyorlar, çığlık atıyorlardı.

İspanya’dan İzmir’e çok mu rahat geldiler sanıyorsunuz?

Geceleri tulumbanın başında belki de birbirlerine anılarını anlatıyorlar, şiir okuyorlardı. Bilen mi var?

****

Basmane’nin benim tapulu bölgem olduğunu söyler hep Hakkı Ülkü.

Tapusu olmasa da benim sıklıkla zamanımı geçirdiğim bir bölge Basmane. İllâ gideceğim oralara… Hatuniye Meydanı’nda Suriyeliler’in, Afrikalılar’ın seslerine illâ kulak vereceğim. İllâ Patlıcanlı Yokuşu’ndan çıkıp Kadifekale’ye varacak, kalede tur atacak, körfezi doya doya içime çekecek, birileriyle konuşacağım. Sonra da Dondurmacı Yokuşu’ndan aşağıya inecek Tarihi Altınpark Kıraathanesi’nde çay içecek, Arkeolojik Kazı Alanı’nı seyre koyulacağım. Kendisini göremesem de illâ Orhan Beşikçi’yi anacağım. Basmane’yi ondan iyi bilen mi var?

İllâ bir tek muz da yiyeceğim tabii ki… Sanki biri emrediyor gibi 945 Sokağı da arşınlayacağım gene. Sakallı Mehmet Bakkala Asmalı Konak’ın hikâyesini soracağım gene. Tarık Dursun K’nın evine komşu olanların onu tanımıyor olması ise acı…

Yıllar öncesinin zenginlerinin neden bu güzelim Tilkilik’i boşalttıklarını sorsam da Mehmet’e, yararı yok. O da bilmiyor. Buraya gelmişken bir adım ötedeki Altınordu Spor Klübü binasında soluklanmamak olmaz.

Amed adının ne anlama geldiğini ben bu semtteki Amed Kıraathanesi’nde öğrenmiştim.

İsmail Rahmi Efendi tarafından 1814 yılında yaptırılan Dönertaş’a durup durup bakmayı ve fotoğraf çekmeyi hiç unutmam nedense…

Paşa Konağı Oteli’nde kalan Afrikalıların sabahları uyanınca ilk işlerinin diş fırçalamak olduğunu söyleyen işletmeciyle bunun hangi kültürle ilgili olup olmadığını konuşmuştuk bir ara.

Her defasında olduğu gibi Gülen Oteli’nin sokağındaki sahafın kitaplarına bakacağım gene. Devam edip sola kıvrılınca 1980 yılında yanan Misak-ı Milli İlkokulu’nun şimdi yok olan yerinde çocuk cıvıltıları dinlemeyi düşleyeceğim. Biraz daha ilerleyip şimdi yok olan Gönül Sineması’nda o yıllarda oynayan filmlerin neler olduğunu düşüneceğim.

Geri dönüp 941 Sokağa girince şimdi artık bir hiç olan Keçeciler Pasajı’na bakınacağım. Şifalı Lüks Hamam’a girip hamamın tarihçesini sorup öğreneceğim. Sevgili gazeteci/ fotoğrafçı/ yazar Alaattin Gürırmak’ı anacağım. Çünkü ömrü buralarda geçmiş onun. Tabii ki çerez ve bakliyat satan dükkâna girip buz gibi sübyemi içeceğim. İçmezsem Hasan Zeki Sungur albayıma ne derim? Çünkü o istiyor burada illâ bir sübye içmemi.

Yıllara meydan okuyan Tevfik Paşa Hamamı’nın biraz ötesindeki köşede bulunan Polis Anı Evi’ne  girip ziyarette bulunmazsam sanki birileri dövecek beni. Burayı mutlak görün, inşaatında kullanılan malzemenin ne olduğunu oradaki görevliye sorup öğrenin. Mimari stilini ise sorayım demeyin, çünkü bilmiyorlar.

 Kemeraltı’ndaki Salepçioğlu Camisi’nin Barok mimari olup olmadığını ne camiye girip çıkan biliyor ne oradaki esnaflar…

Sahi, neden merak etmeyiz biz böylesi incelikleri?

Neden heykel, resim, mimari ve genel olarak sanat konularında köylülüğümüzü altedemiyoruz. Kentte yaşıyorsak, kent kültüründen biraz olsun nemalanmamız gerekmiyor mu?

Tilkilik’teki o öpülesi/ dokunulası Rum evlerine gelince…

İzmir’in zenginlerinin yıllar önce bu bölgede yaşadıklarını çıtlatmıştık.

İnsan hiç merak etmez mi o zenginlerin buralarda yaptırdıkları o görkemli köşkleri?

Bahçeli, minyatür havuzlu, ağaçlı, çok odalı, iki katlı o köşkler ve görülesi diğer yapılar Tarkem’in katkılarıyla Allah’tan ayağa kaldırılmakta ve Basmane’ye cansuyu olmakta.

Konak Belediyesi tarafından düzenlenmiş tematik müzelerin varlığı da Basmane için çok büyük bir kazanç. Muhteşem denilebilecek o köşklerin ikisi şu an Basmane Semt Merkezi ve Kadın Müzesi olarak hizmet vermekte… Patlıcanlı Yokuşu’ndaki Agora Semt Merkezi ile Altınpark Kıraathanesi’nin oradan Dondurmacı Yokuşu’na doğru giden yolun sağındaki Radyo Ve Demokrasi Müzesi de görülmeli bence. Ben o ahşap kasalı radyolara bakmaya doyamıyorum. Ne de olsa ahşap kasa radyo, gaz lambası ve lüks koleksiyonu yapmış adamım.

Müzenin yanındaki binanın kocaman tabelası dikkat çekici: Kurtuluş Ve Hidayet Derneği.

Henüz yeni… 2019’da kurulmuş.

Yokuştan biraz daha ilerleyin. İleride sol köşede bir tabela göreceksiniz. Çok ilginç geldi bana: Aşık Mürsel Tazegül Kültür Merkezi. Keşke açık olsa da görüşüp konuşsaydım oradakilerle

Neden Patlıcanlı Yokuşu demişler diye merak edin bence.

O yokuşu tırmanırken solda bir cami göreceksiniz. İşte o caminin bahçesinde bir zamanlar koca koca patlıcanlar yetişirmiş.

Basmane denince Kelle Halil unutulmamalı. Hangi şöhretlerin gelip de acılı kebaplar yediğini ve içtiğini oradakiler söylesin size. Ben biliyorum ama söylemem.

956 Sokak, adından da anlaşılacağı üzere bir sokak…

Sanırsınız ki bahçeli bir ev… Hiç de öyle değil… Bir kapısı var. Bir de penceresi… İçeri bakıyorsunuz ne ev ne bahçe… Ne mi? Mezar taşları olan bir mini mezarlık…

Ne kapısında bir tanıtıcı/ öğretici yazı var ne de duvarda…

Ayasofya ile yatıp kalkan ve oy devşirmeye çalışanların gözleri miyop, kulakları sağır olsa gerek…

Neden burayı bir ilgili görmez ki… Orada yatanların kimlikleri neden merak edilmez ki…

Besteci Rakım Elkutlu’nun evi ile İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi’nin evi görülmeli…

Tilkilik, Namazgah ve Agora… Görmediyseniz kayıptasınız.

İzmir’de oturup da yolunuz Basmane’ye düşmüyorsa eksiksiniz.


Bu yazı 656 defa okunmuştur.



Recai ŞEYHOĞLU Diğer Yazıları
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Anketimize Katılın
Henüz anket oluşturulmamış.
Namaz Vakitleri