02-09-2020 Recai ŞEYHOĞLU
 
Merhaba Kardeşler,
Öyle çok yazıyormuşum ki...
Birbiri ardı sıra kitaplarım yayımlanıyormuş.
Bugünlerde böylesi sözler çalınıyor kulağıma...
 
Haklı olarak kimileri bu duruma şaşıyor/ anlamakta zorlanıyor.
Hiç kimse, bazen günde iki kitap okuduğumu düşünemiyor.
Geçen hafta içinde sabah Vedat Günyol’un bir deneme kitabını, öğleyin İsmet Bozdağ’ın Kemal Tahir’le ilgili  araştırma kitabını akşam da bir romanı okuduğumu, aynı gece de ‘ Sol var mı?” Yazısını kaleme alıp Hürol ile Oben’e gönderdiğimi ve ertesi gün yayımlandığını söylersem sanırım durum anlaşılmış olur.
Okumak, araştırmak ve yazmak yaşam tarzım olmuş.
 
Öğrendiklerimi paylaşmayı seviyorum.
Bilginin bende kalmasını istemiyorum.
Yazmaktan zevk alıyorum.
Okumaktan haz duyuyorum.
Okumadan/ aydınlanmadan eline kalem alanları gördükçe inadına çok yazıyorum.
Türkiye, yazı yazmasını bilenler için bir cennet çünkü.
Türkiye, malzeme konusunda dünyanın belki de en zengin ülkesi...
Yazmam bundan!
Garipsemeyin lütfen!
Kimileri çok yazdığımı garipser olmuş.
 
Yeni Asır’da  Erkin Usman’ın köşesine yıllarca  yazı yetiştirdim. Erkin Usman, bu hızımı garipsemez, aksine memnun olurdu. 
O köşede çakan yazılarımın  yüzde ellisi kitaplaştı. Götürüp Erkin Usman’a gösterdiğimde öyle mutlu oldu ki...
Kitapta, o köşede yazı yazmam için bana fırsat veren Erkin abiye de teşekkür etmiştim.
( Yazınca/ Yaşayınca- 2019- Bassaray Yayıncılık)
O köşede çıkan bir yazının altında adım olmasa da herkes” O yazıyı sen yazdın değil mi?” diyordu.
Hatta iki yazı nedeniyle il milli eğitime çağrılmıştım bir ara...( Vantilatör Yaşar yazısı ve Özfatura yazısı nedeniyle)
 
Genel istek(!) üzerine bir süre yazmayacağım.
Gazete Karşıyaka ve Bolmedya hariç...
 
Bugün ‘ Aristonikos’u bitirdim.
Yarın Stefan Zweıg’ın Dostoyevski’nin üzerine yazdıklarına  başlayacağım.
Öğrendiklerimi de tabii ki hem anlatacağım hem de yazacağım.
Ama lütfen bu kez “ Çok okuyorsun” diyen olmasın.
Aslında çok da okuyor sayılmam bir Japon yurttaşıyla kıyaslanınca...
Kahvede  pineklemem, çok uyumam, tembelliği sevmem, aylaklıktan kaçınırım.
okuyup yazayım  hiç olmazsa diyorum.
Kötü mü?
Sevgiler, selamlar, saygılar, öpücükler...
Recai Şeyhoğlu

Bu yazı 578 defa okunmuştur.



Recai ŞEYHOĞLU Diğer Yazıları
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Anketimize Katılın
Henüz anket oluşturulmamış.
Namaz Vakitleri